Gözün Anatomik Yapısı

Göz, vücudumuzun en karmaşık ve sosyal hayatımız için en önemli organımızdır. Bu sitede göz hastalıkları ve görme bozuklukları üzerine yazılar paylaşıyoruz. Gözün anatomik yapısı ile ilgili olarak da bilgi vermemiz, konuların daha anlaşılır olması bakımından oldukça önemli.

Bir çok yerde gözün belirli kısımları terim olarak geçiyor. Bu terimlerin ne olduğu ve ne işe yaradığı hakkında da bilgi vermek ihtiyacı hissettim.

Kornea, iris , mercek , retina bu kavramlar neyi ifade ediyor. Nerede bulunuyor. Bunlar hakkında çok fazla bilimsel detaya girmeden şekil üzerinde anlatımlar yapmaya çalışacağım.

Gözün anatomik yapısı

Gözümüzün dışarıdan görünen tarafında bulunan kısımlarını şekil üzerinden anlatalım.

Gözün anatomik yapısı

Kornea: Gözün en dış tabakasında bulunan şeffaf yapıdır. Göze giren ışığın ilk kırıldığı yer burasıdır. 42-43 D lik bir kırma gücüne sahiptir. Astigmat kırma kusuru buradaki düzensizlikten dolayı ortaya çıkar.

İris: Göze rengini veren kısımdır.

Pupilla: Göz bebeği olarak da bilinen aslında bir boşluk olan yapıdır. Bu yapı göze giren ışığın şiddetine bağlı olarak küçülüp genişler.

Sklera: Gözün beyaz kısmıdır. Kornea ve limbus ile birlikte gözün en dış katmanını oluşturur.

Gözün İç Tabakaları

Gözün iç tabakaları biraz daha karışık ve detaylıdır. Burada en çok duyduğumuz kısımları açıklamaya çalışacağım.

Gözün iç tabakaları

Mercek: Gözün en büyük ikinci kırıcı ortamıdır. %65 su ve %35 protein yapıdadır. Yaşlandıkça protein oranı azalır. Bu protein homojen halde dağılmıştır. Yapısı berraktır. Protein yapı bozulur ve merceğin içinde toplanmaya başlarsa katarakt oluşur.

Siliyer Cisim: Merceği tutan ve hareket etmesine yarayan kaslardır. Bu kasların yaşlanması ile uzak yakın uyumu azalır ve yakını net görememe presbiyopi gelişir.

Fovea (sarı nokta) : Göze giren ışığın düştüğü yerdir. Normal görüş kalitesine sahip insanlarda görüntü buraya düşer ve buradan optik sinirler aracılığı ile beyne iletilir. Miyop , hipermetrop kırma kusurlarında görüntü tam olarak buraya tam düşmez. Gözlük veya lens ile görüntü buraya düşürülmeye çalışılır.

Ön kamara: Burada aköz humör denilen bir sıvı bulunur. Bu sıvı siliyer cisimden salgılanır. Bu sıvı göz içi basıncını dengelemekten sorumludur. Arka kamara ve ön kamara arasındaki kanallarda veya bu sıvının drenaj kanallarında meydana gelen tıkanmalar sonucu göz tansiyonu (glokom) oluşur.

Bu yazdıklarım dışında onlarca kısım daha vardır. En çok kullanılan terimleri anlatmaya çalıştım. Göz her yönüyle mükemmel bir organdır. Sadece göz kapağının yapısına bile onlarca sayfalık kitap yazılabilir.

Gözün belirli kısımları ile ilgili tek olarak detaylı yazılar da paylaşmayı düşünüyorum. Sağlıklı günler.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*